ULU ÇINAR.

ULU ÇINAR.

 

 

       ULU ÇINAR

 

Ulu çınar böbürlenip durursun

Kurt girmiş özüne haberin var mı?

Senden başka ulu yok mu? Sanırsın

Âlemi Yaratan’dan haberin var mı?

 

Köklerin dağılmış hep sağa sola

Kılcal damarlardan haberin var mı?

Ne hizmet vermişsin yediğin bala

Canlıyı yaratandan haberin var mı?

 

Üç yüz yıllık ömür az gelmiş sana

Gençliğine doymayandan haberin var mı?

Yaratanın suyundan iç kana, kana

Ağlayıp gülenden haberin var mı?

 

Kırılmaz mı ulu çınar dalların

Beli bükülenden haberin var mı?

Şu âlemde türlü çeşit yolların

Umutla yaşayandan haberin var mı?

 

 

ULU ÇINAR

Maneviyatı bırakıp maddiyata gönül veren insan sonunda bu dünyada koca bir hiç olduğunun farkına varır amma iş işten geçmiş olur. Toplumda insanları hakir görüp onları aşağılayıcı sözlerle rencide ederek kendi kendini o insanların yanında göklere çıkarmak her fırsatta parayı o insanlara karşı koz alarak kullanmak parayı her şeyin satın alabileceği bir araç görmesi. Yaratan Mevla’yı unutarak elindeki varlıkla övünen insanların sonunun hicran ile biteceğini unutmamalıdırlar. Âlemlerin yaratıcısının ustalığını bilmeyen bu insanların unutmamaları gereken güzelliklerin başında insan gelir. Düşünsünler bir kere öyle bir makine ki binlerce kılcal damar vücudun her tarafında bir saat gibi çalışıp görevlerini yerine getirmektedir. Bir kalbin görevini düşünün. Bir beyinin görevini düşün. Bizi yaratan Mevla’m ne büyük nimet vermiş ki. Bu nimetin kıymetini unut­up hurafelerle uğraşmak ne büyük bir gaf ettir. Saygılarımla...