DEDE KORKUT.

DEDE KORKUT.

DEDE KORKUT

 Dede Korkut ya da Korkut Ata olarak anılan Dede Korkutun gerçek ismi Ali Babadır (Korkut sözcüğü çok büyük, ulu, heybetli, korku veren demektir). Hikmetli sözler sahibi bilge bir ozan ve destan anlatıcısıdır. İslamiyet’in yayılmasında büyük rol oynamıştır. Korkut Ata’dan bahsedilen en eski tarihî kaynak İlhanlı veziri Reşidüddin’in Câmiü’t tevârih’idir. 1305 yılında bir heyetle yazılan bu kitapta dört Oğuz hükümdarının çağdaşı olarak Dede Korkut’tan bahsedilir. Bu esere göre Dede Korkut, Bayat boyundan olup Kara Hoca’nın oğludur. Bahadır Han’ın Şecere-i Terâkime’sinde ise Kayı boyundan gösterilir. Bahrü’l-ensâb’da Bayındır Han Dış Oğuz-İç Oğuz beylerini saydıktan sonra Dede Korkut’un bunların şeyhi olduğunu söyler.

Dede Korkut Oğuz sülalesinin hükümdarı İnal Sır Yavkuy zamanında ortaya çıkmış, hükümdar Kayı İnal Han’ın ve ondan sonraki üç Oğuz hükümdarının müşavirliğini yapmıştır. Kayı İnal Han Hz. Muhammed devrinde Müslüman olmuş ve Dede Korkut’u Oğuz hanlarından Salur Kazan Han ve Dündar Bey’le birlikte Kâbe’ye Hz. Muhammed’e elçi olarak göndermiştir. Orada Müslümanlığı kabul edip Hazreti Peygamber ile tanıştıktan sonra Oğuzlara İslamiyet'i öğretmekle görevlendirilen Selman’ı Farisi ile birlikte Oğuza geri dönmüştür.

Dede Korkut destanları ile anılır. Bilinen 13 destanı vardır. Hikâyelerinin büyük bölümü ilk defa X.-XI. yüzyıllar arasında Oğuzların eski yurdu olan Seyhun nehri boylarında ortaya çıkmış, XI. yüzyılda Oğuzların Kuzey İran, Güney Kafkasya ve Anadolu’yu ele geçirmeleri ile Yakındoğu’ya gelmiştir. "Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı” ’’Dirse Han oğlu Boğaçhan’’ ve ’’ Salur Kazan’’ destanlarında Trabzon çevresi ’’Bamsı Beyrek Han’’ destanında ise Bayburt ve çevresi tasvir edilir. Kars, Erzurum civarında hüküm süren Akkoyunluların bu destanları yazıya geçirttiği tahmin edilmektedir.

Dede Korkut bilge bir kişilik olduğu için doğan yiğitlere ad verme görevi ona düşmektedir. Ad verdiği yiğitleri ( Boğaç Han, Salur Kazan Han, Bamsı Beyrek Han ve Kan Turalı Han ) ziyaret amaçlı 19 yıl boyunca çeşitli aralıklarla Eski Trabzon’u (Batum’dan Kastamonu’ya kadar olan bölge) ziyaret etmiştir.

Destanlar: Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması, Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek, Kazan Bey Oğlu Uruz'un Tutsak Olması, Duha Koca Oğlu Deli Dumrul, Kanlı Koca Oğlu Kanturalı, Kazılık Koca Oğlu Yegenek,  Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi, Begin Oğlu Emren, Uşun Koca Oğlu Segrek, Salur Kazanın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkarması, İç Oğuz'a Taş Oğuz Asi Olup Beyrek Öldüğü ve Salur Kazanın ejderhayı öldürmesidir.

 Dede Korkut hikâyelerinde namus, aile, doğruluk gibi islami unsurlar ve miras, misafir ağırlama, rızık, anne babanın çocuğu yetiştirmesi gibi sosyal hayat unsurları dile getirilmiştir. Dede Korkut’a göre kadınlar toplumda saygın bir yere sahiptir. Namus kavramı çok önemlidir. Yalana izin yoktur, yalan çok kötüdür. Ahlaki değerler ön plandadır. Din nasihattir, ahlaklı yaşama çağrıdır.

 Sirderya havzasında tespit edilmiş halk anlatıları onu bir Baksı olarak tanıtırken yazılı kaynaklarda hükümdarlara vezirlik, müşavirlik yapmış bir Müslüman Türk velisi olarak tanıtılmıştır. Tebrizli Bayatî Hasan b. Mahmûd'un Câm-ı Cem- yin adlı eserinde Ürgenç Dede adlı bir oğlu olduğu kayıtlıdır. Bir halk rivayetine göre ise 130 yıl yaşamıştır.