BOĞAÇHAN .

BOĞAÇHAN .

                    BOĞAÇHAN

  Boğaçhan, sekizinci asırda yaşamış olup Dede Korkut destanlarında adı geçen hanlardan birincisidir.

Destanda bahsedilen Boğaçhan’ın hikâyesi şu şekildedir:

Kam Gan oğlu Han Bayındır dış (taş) oğuzda ziyafet verip oğuz beylerini davet etmiş. Koçlar develer kestirmiştir. Ak, kızıl ve kara otağ kurdurmuştur. Oğlu olan kimselerin ak otağa, kızı olan kimselerin kızıl otağa konmasını kimin ne oğlu ne de kızı yoksa kara otağa konmasını otağın altına kara döşeyin kara koyun yahnisi önüne getirin yerse yesin yemezse kalksın gitsin buyurmuş.

Dirse Han adı verilen bir beyin de ne oğlu ne de kızı vardır. Bayındır Han’ın ziyafetine gider. Dirse han buyruk üzerine kara otağda misafir edilir. Buyruktan haberi olmayan ve gördüğü muameleden rahatsız olan Dirse Han, Bayındır Han’ın yiğitlerine ’’Bayındır Han benim ne eksikliğimi gördü, kılıcımdan mı gördü? Soframdan mı gördü? Benden aşağı kimseleri Ak otağa, kızıl otağa koydurdu’’ der. Bayındır Hanın yiğitleri ’’Bayındır Hanın buyruğu böyledir oğlu kızı olmayana Hak Teâla beddua etmiştir, biz de beddua ederiz demiştir’’ derler. Yaşadıklarına içerlenen Dirse Han evine geri döner ve yaşadıklarını hatununa anlatır ve neden kendilerinin de bir evlat sahibi olmadıkları konusunda dert yanar. Bunun üzerine Dirse Hanın hatunu ’’incinip hırsından kötü sözler söyleme bir Alaca çadır kurdur. Develer koçlar kestir iç oğuz-dış oğuz beylerini davet et, aç görürsen doyur, çıplak görürsen donat, borçlu görürsen borcundan kurtar. Büyük bir ziyafet ver ve bir dilek dile olur ki ağzı dualının birinin hayır duası ile Hak Teâlâ bize bir evlat verir.’’ der. Dirse Han hatununun dediklerini yapar ve bir ağzı dualının hayır duası ile Allah Teâlâ onlara bir evlat verir. Dirse Hanın hatunu bir oğlan doğurur. Oğlan on beş yaşına girdiğinde Dirse Han, Bayındır Hanın ordusuna karışır. Bayındır Hanın da bir boğası ve bir erkek devesi vardır. Boğası öylesine güçlüdür ki taşa boynuz vursa un gibi öğütür. Bir yaz vakti bu boğayı bir erkek deve ile güreştirip seyredip eğlenmek için boğayı iki yanından üçer kişi zincirlerle tutar Soroylum meydana getirdiler. Olaylardan habersiz kabileden üç çocuk ve Dirse Hanın oğlu da meydanda âşık oynuyorlardı. Boğayı salıverenler oğlanlara kaçmalarını söylediler üç oğlan kaçtı ama Dirse Hanın oğlu kaçamadı. Boğa oğlana sürdü geldi. Oğlan yumruğu ile boğanın alnına tutup vurdu. Boğa geri gidip tekrar geldi. Oğlan yumruğu ile tekrar sert vurup yumruğunu boğanın alnına dayadı sürüdü meydanın başına çıkardı. Ne oğlan yendi ne boğa yendi. Dirse Han uzun yıllar sonra kavuştuğu evladının gözlerinin önünde öleceğini düşündü. Oğlan ’’Bir dama direk vururlar, o dama destek olur, ben bunun alnına niye destek oluyorum dedi’’. Yumruğunu çekti boğa ayak üzerinde duramadı yere yığıldı. Oğlan bıçağını çıkarıp boğanın başını kesti. Oğuz beyleri oğlanın başına toplandılar Dede Korkut gelsin bu oğlana ad koysun, alıp babasına varsın, babasından bu oğlana beylik istesin, taht alıversin dediler. İç oğuzdan Dede Korkut’u çağırdılar Dede Korkut: ’’bu oğlan meydanda cenk etmiş bir boğa öldürmüştür senin oğlunun adı ’’Boğaç’’ olsun adını ben verdin yaşını Allah versin’’ dedi. Dirse Han oğlana beylik verdi, taht verdi. Oğlan tahta çıktı. Boğaçhan, yaşamını kendi adından alan Trabzon Maçka Boğaçhan yaylasında geçirmiştir. 2013 yılından beri de Boğaçhan’ı anmak adına Maçka Boğaçhan Büyük Harman Mevkiinde Dede Kokut Boğaç Han Kültür ve sanat Festivalleri yapılmaktadır.