BEN BİR TÜRK'ÜM.

BEN BİR TÜRK'ÜM.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   BEN BİR TÜRK'ÜM

 

"Ben bir Türk’üm dinim cinsim uludur,

 Sinem özüm ateşi ile doludur.

 Tuttuğum yol Atatürk'ün yoludur.

 Hep o yolda yürümektir dileğim.

 

Yıkılmıştı Hanedanlar otağı,

Biz seçeriz bize baş olacağı,   

Mukaddestir Cumhuriyet ocağı,

Ona biri yan baksın da göreyim..."

 

Büyük şair, büyük hatip Türk Sevdalısı Mehmet Emin Yurdakul böyle haykırıyor. Özgürlük savaşında "Ey Türk Vur" diye cepheden cepheye kükreyen büyük insan.

 

Bir akşam yemeğinde Fransız Gazetecisi ve Yazarı Claut Farare "Paşam siz çok büyük işler yaptınız. Türk halkını inandırdınız. Bir sözle peşinizden sürüklediniz" deyince Atatürk; Mehmet Emin Yurdakul'u göstermişti. "Bu şairin sesi ve inandırıcı üslûbu bende olsaydı, çok daha büyük işler yapardım" demiştir. Bu söz en büyük Türk'ün en mütevazı sözüdür. Cumhuriyetimizin mimarı Ulu Önder Atatürk'ün buna benzer binlerce konuşmaları yüce Türk Milletinin özelliklerini anlatması tarihi birer belge niteliğindedir. Böyle bir millet soykırım yapar mı? Özü doğru, dini yüce bir millet soykırım yapar mı? Tarihi altın sayfalarla dolu bir millet, gönülleri insan sevgisiyle dolu. Tanrı korkusuyla yüklü yürekler başka yürekleri yakar mı?

Yakmaz, yakmamıştır.

 

Sizlere ilginç bir olaydan bahsedeceğim. Bizim medya bilmem hangi -sözüm ona- sanatçının! Nefes almasını başına taşır ’da, bizi biz yapan özellikleri yansıdan olayları pas geçer. Haber niteliği yok kabul eder. Olay Ankara'da Cumhurbaşkanlığı köşkünde yaşandı.

 

İrlanda Başbakanı Macales Cumhurbaşkanımızın konuğudur.

Yemek sırasında Macales der ki; Ekselans biliyor musunuz bizim milli takımımızın forması ile sizin milli takımınızın forması aynısı Gül şaşırmış. "Bilmiyordum demiş. Macales anlatmaya başlamış "Yıl 1847 İrlanda'da büyük bir kıtlık ve arkasında ölümler başlamış. Bunu duyan Osmanlı Padişahı üç gemi yiyecek göndermiş İrlanda'ya. İrlanda halkı hasat mevsimine kadar o yiyeceklerle idare etmiş. Osmanlının bu jestini hiç unutmamış. Karşılık olarak da sizin Türk bayrağındaki yıldızınızı bizim formamıza aldık. Bugün İrlanda milli takımı izlerken Türk milli takımı izliyor gibiyiz. Renkler ve Ayyıldızlar aynı. Macales şunu da ekliyor; Böyle bir millet soykırım yapar mı? İrlanda askeri ile Türk askeri Çanakkale'de kucak kucağa yatıyorlar, Türk Milleti bizim askerleri de bağrına basmıştır. Onun için ben bu Millete hayranım.

Acaba Macales bizim akrabamız mı? Doğruları söylemiyor

mu?

 

   İşte bu nedenlerle bir kez daha haykırıyorum: Ben bir Türküm. Atalarım soykırım yapmadı. Böyle bir milletin ferdi olmaktan gurur duyuyorum. Son sözüm bu. Var mı itirazı olan...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   BEN BİR TÜRK'ÜM

 

"Ben bir Türk’üm dinim cinsim uludur,

 Sinem özüm ateşi ile doludur.

 Tuttuğum yol Atatürk'ün yoludur.

 Hep o yolda yürümektir dileğim.

 

Yıkılmıştı Hanedanlar otağı,

Biz seçeriz bize baş olacağı,   

Mukaddestir Cumhuriyet ocağı,

Ona biri yan baksın da göreyim..."

 

Büyük şair, büyük hatip Türk Sevdalısı Mehmet Emin Yurdakul böyle haykırıyor. Özgürlük savaşında "Ey Türk Vur" diye cepheden cepheye kükreyen büyük insan.

 

Bir akşam yemeğinde Fransız Gazetecisi ve Yazarı Claut Farare "Paşam siz çok büyük işler yaptınız. Türk halkını inandırdınız. Bir sözle peşinizden sürüklediniz" deyince Atatürk; Mehmet Emin Yurdakul'u göstermişti. "Bu şairin sesi ve inandırıcı üslûbu bende olsaydı, çok daha büyük işler yapardım" demiştir. Bu söz en büyük Türk'ün en mütevazı sözüdür. Cumhuriyetimizin mimarı Ulu Önder Atatürk'ün buna benzer binlerce konuşmaları yüce Türk Milletinin özelliklerini anlatması tarihi birer belge niteliğindedir. Böyle bir millet soykırım yapar mı? Özü doğru, dini yüce bir millet soykırım yapar mı? Tarihi altın sayfalarla dolu bir millet, gönülleri insan sevgisiyle dolu. Tanrı korkusuyla yüklü yürekler başka yürekleri yakar mı?

Yakmaz, yakmamıştır.

Sizlere ilginç bir olaydan bahsedeceğim. Bizim medya bilmem hangi -sözüm ona- sanatçının! Nefes almasını başına taşır ’da, bizi biz yapan özellikleri yansıdan olayları pas geçer. Haber niteliği yok kabul eder. Olay Ankara'da Cumhurbaşkanlığı köşkünde yaşandı.

 

İrlanda Başbakanı Macales Cumhurbaşkanımızın konuğudur.

Yemek sırasında Macales der ki; Ekselans biliyor musunuz bizim milli takımımızın forması ile sizin milli takımınızın forması aynısı Gül şaşırmış. "Bilmiyordum demiş. Macales anlatmaya başlamış "Yıl 1847 İrlanda'da büyük bir kıtlık ve arkasında ölümler başlamış. Bunu duyan Osmanlı Padişahı üç gemi yiyecek göndermiş İrlanda'ya. İrlanda halkı hasat mevsimine kadar o yiyeceklerle idare etmiş. Osmanlının bu jestini hiç unutmamış. Karşılık olarak da sizin Türk bayrağındaki yıldızınızı bizim formamıza aldık. Bugün İrlanda milli takımı izlerken Türk milli takımı izliyor gibiyiz. Renkler ve Ayyıldızlar aynı. Macales şunu da ekliyor; Böyle bir millet soykırım yapar mı? İrlanda askeri ile Türk askeri Çanakkale'de kucak kucağa yatıyorlar, Türk Milleti bizim askerleri de bağrına basmıştır. Onun için ben bu Millete hayranım.

Acaba Macales bizim akrabamız mı? Doğruları söylemiyor mu?

 

   İşte bu nedenlerle bir kez daha haykırıyorum: Ben bir Türküm. Atalarım soykırım yapmadı. Böyle bir milletin ferdi olmaktan gurur duyuyorum. Son sözüm bu. Var mı itirazı olan...